Son Dakika :

Lafta Kalan Koruma..!

Yayınlayan: balikciblog - 15 Haziran 2013 Cumartesi | 23:35

LAFTA KALAN KORUMA
Deniz biyologu Hakan Kabasakal’ın Derin Takip adlı blogundan…
”İrili ufaklı bir sürü pina kabuğu, acımadan dipten sökülüp kıyıya atılmıştı. En az bir düzine pina Yassıada’da, eski İngiliz Kalesi’nin önündeki iskelenin üzerinde can çekişiyordu.

“ Milletin keyifle güneşlendiği, dalışa hazırlandığı, yorgunluk attığı beton iskele, en kırılgan deniz yaşamlarından birine mezar olmuştu. Hatta mezar olmakla kalmamış, adeta bir işkencehaneye dönmüştü. Adamın biri, pinaları ayağının altında parçalıyor, özsuları bedenlerinden çıkana kadar, kırık kabuklara karışmış dokuları, tüm ağırlığını vererek eziyordu.
O an nasıl bir ruh hali içinde olduğunu anlamadığım bu adam, Yassıada’ya bir dalış teknesiyle gelmişti. Pinaları çıkarmak için tekneye ait dalış donanımını kullanmıştı. Pinalara çektirilen eziyet, ne yazık ki bu dalışı düzenleyen klüp yetkilisinin gözü önünde gerçekleşmişti. Benim haricimde, olan bitene kimsenin sesi çıkmadığı gibi, ben de “pina katili” tarafından sözle ikaz edilmiştim, yine, dalışı düzenleyen klüp sahibinin gözü önünde. Karışmaya hakkım yoktu, zaten ortada karışmaya değer bir durum da yoktu, ona göre…Uzaktan bakınca, kuma saçılmış dev Antep fıstıklarına benzeyen Pinna nobilis, Akdeniz’de yaşayan en büyük iki kabuklu (bivalvia) türüdür. Genelde 50 cm’ye kadar büyüyen pinaların nadiren 1 m uzunluğunda olanlarına da rastlanırdı bir zamanlar. İtalyan’lar çooook eskiden deniz ipeği yapmında kullanırdı, pinanın dibe tutunmak için kullandığı ince, ipeksi “bissüs” liflerini. Yeni gelinin eldiveni ve duvağı, bazen bu ipekten yapılırdı çizmenin kıyısında. Bu kıymetli hammaddeyi elde etmek için, ondan daha da kıymetli olan bu iki kabuklular toplandıkça toplandı ve gün geldi İtalya kıyılarındaki pina nüfusu parmakla sayılacak kadar azaldı. Neyse ki günümüzde pinalar, bir zamanlar hoyratça avlandıkları kıyılarda koruma altındalar. Eski nüfus yoğunluklarına ne zaman erişirler? İşte orası belli değil. Güncel su ürünleri mevzuatı gereği, günümüzde Türkiye kıyılarında Pinna nobilis avlamak yasak! “İster bu canlıdan hoşlanmayın, ister ondan alabildiğine nefret edin, pinanın kılına dahi dokunamazsınız…” demek isterdim. Ancak, bizim su ürünleri kanunun (en azından avlanması yasaklanmış su canlılarının korunmalarına ilişkin mevzuatın) yürütmesi olmadığından, “koruma” kavramı Türkiye’de boşlukta kalmaya mahkûm. Eğer benim yaptığım gibi bireysel bir çabayla “korumaya” kalkarsanız, basit bir tehditten dayağa kadar çeşitlenen bir darp ve cebir mönüsünden seçim yapmak zorunda kalırsınız. Bu lafıma mim koyun; karşılaşacağınız tavır üç aşağı beş yukarı benzer bir durum olacaktır.Haberin Dalış faaliyetini düzenleyenlerin sorumlulukları, denize açılanların listesini sahil güvenliğe eksiksiz gönderip, dalıcıları salimen götürüp getirmekle sınırlı kalmamalı! Sırtından geçindikleri deniz yaşamına karşı, inkâr edemeyecekleri bir sorumlulukları var. Yurt dışında herhangi bir dalış bölgesinde, bırakın tekneye kucak kucak deniz kabuğu çıkarmayı, dipte bir çakıl taşının yerini değiştirmenize bile izin verilmez. “Bulduğun gibi bırak, bulduğun gibi bulsunlar” kuralıdır, geçerli olan. Ancak bu kural, sadece kişisel tercihten güç alarak, laf olsun diye işletilmez. Korumanın çerçevesi, deniz yaşamını koruma kanunlarıyla belirlenmiştir ve dalışı düzenleyen de dalmaya gelen de bu kanunlara göre hareket etmek zorundadır. Türkiye’de de artık böyle davranmak zorundayız. Tekneye her gelen bu kanunları bilmek zorunda değil, ama bu kanunlara göre davranmak zorunda. Bunu gerçekleştirmenin tek yoluysa, klüp yetkililerini bu kanunlar hakkında bilgilendirmekten ve uygulamaya mecbur bırakmaktan geçiyor. Aksi takdirde ne Deli Mehmet’in kırmızı mercanlarını, ne de Yassıada’nın pinalarını yok olmaktan korumak mümkün görünmüyor.Deniz bu yaşam parçalarını, biz yolalım diye yaratmadı.Kaynak:nethaberci

0 yorum:

Yorum Gönder

Ne düşündüğünüzü bize söyleyin... !

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

Popular Posts

 
Proudly powered by Blogger
Copyright © 2011. balikciblog - Tüm Hakları Saklıdır