Son Dakika :

Eylül-Ekim Balıkları

Yayınlayan: balikciblog - 23 Ekim 2013 Çarşamba | 13:04

Sardalya (Clupeiformes Clupeidae)

Bilimsel sınıflandırma 
Alem: Animalia (Hayvanlar) 
Şube: Chordata (Kordalılar) 
Sınıf: Actinopterygii (Işınsal yüzgeçliler) 
Takım: Clupeiformes 
Familya: Clupeidae 
Cins: Sardina 
Tür: S. pilchardus 
Binominal adı: Sardina pilchardus Walbaum, 1792


Fiziksel özellikleri

Vücut yuvarlak, yanlardan hafif basık, solungaç kapakları dalgalı görümündedir. Vücudun yanlarında ve sırta yakın bölgelerde siyah noktalar bulunur. Vücut üst tarafta yeşilimsi, yanlarda gümüşi beyazdır. Vücut hemen dökülebilen pullarla kaplıdır. Solungaç kapakçıklarının kiremitvari dalgalı gümüşlü olması ve vücudunun yanlarında sıra halinde siyah noktaların bulunması karakteristik özelliğidir. 10-25 cm arasında boyları değişmektedir. Sağlık için önemli bir yağ asidi olan Omega-3 açısından çok zengindir. 

Yaşam şekli

Ekseri sürü halinde dolaşırlar. Yaklaşık 20.000 yumurta bırakırlar. Adeta her dönem (Ocak, Kasım, Aralık dışında) ürerler.

***Clupeidae familyasından olan sardalya balıklarının denizlerimizde yaşayan belli başlı türleriSardina pilchardus ve Sardinel-la aurita bilimsel adlarıyla tanımlanırlar. 
Sardalyalar memleketimizde gezici balıklar arasında sayılırlar. 
Genellikle Ege ve Marmara'da bulunurlar. Denizlerin az soğuk ve ılıman bölgelerinde yaşayan sardalyalar büyük sürüler halinde, ilkbaharda Ege'den Marmara'ya geçerler. Marmara'da bulunanlar ise İstanbul Boğazı'nı geçip boğazın Karadeniz mahalline varırlar. Sonbaharda ise bu göç tersine olur. Ege ve Marmara'da yerli olarak yaşayan ve göç etmeyen sardalya sürüleri de bulunur. 


 Bu balıklar yaz aylarında kıyılara yaklaşır, kışın ise derin sulara çekilirler. Karadeniz'de az miktarda bulunan sardalyanın iri boylarına Akdeniz'de rastlanır. Bunlar ortalama 22 cm. olup "Malta sardalyası" diye adlandırılırlar. Ege ve Marmara'da yaşayanların ise ortalama boyları 15 santimdir. Sardalya halk arasında "ateş balığı" olarak da tanımlanır. Eskiden bu balıkların denizde ateş yakılmak suretiyle kabartılması ve ağlara vurdurularak yakalanmasından dolayı bu ismi almıştır. 
Clupea aurita bilimsel adıyla tanımlanan türüne Ege'de "frissa" denmektedir. Sardalyabalıkları 12-15 kulaçlarda, orta sularda büyük sürüler halinde yaşarlar. Zaman zaman dibe yakın inerler. Bazen de kolyoz sürülerine karışırlar. Yanlarından yassı ve füze şeklinde olan sardalya balığının ağzı ufaktır. Dişleri yoktur. Alt çenesi üst çenesine doğru kıvrıktır. 
Sardalyanın pulları iri olup derisine iyice intibak etmemiştir. Bu yüzden pulları kolaylıkla dökülür. Balığın kafası ve gözü gövdesine göre orantılıdır. Sırtı yeşilimsi ve mavi renktedir. Yanları parlak gümüşi olup üzerinde siyah benekler taşır. Karnı beyazdır. 
Sardalyanın sırt yüzgeci tek ve üçgen şeklindedir. Kuyruk yüzgeci gelişmiş ve çatal biçimini almıştır. Suda hareketini genellikle bu yüzgecinin yardımıyla sağlar. Diğer yüzgeçleri küçüktür ve gövdesiyle orantılıdır. Anüs yüzgeci düz bir çizgi halinde kuyruk bölümüne doğru uzanır. Balığın yüzme kesesi vardır ve yanal çizgisi belirgin değildir. 
Sardalya da çaça ve ringa gibi kendini büyük balıklardan koruyamayan ve onlara yem olan bir balıktır. Balık yavrularını ve planktonları yiyerek yaşamını sürdürür. 
Dört-beş yıllık bir yaşam süresi vardır. 
Sardalya, balık avında kullanılan ideal yemlerden biridir. 

Canlı veya cansız, suda bıraktığı koku sayesinde lüfer, palamut, torik, küçük boy orkinos gibi balıklan kolayca oltaya çeker. Sinarit, akya, mercan, çipura, trança, orfoz ve lahoz gibi taş balıkları için de mükemmel bir yemdir. Gece avında genellikle yem olarak sardalya takılmış oltaya mıgrı da atlar. Sularla akış yapılırken iki gözünden veya aşağıdan yukarı doğru iki çenesinden geçirilerek iğneye takılır. 
Sardalya balığı bir yaşından sonra nesil yetiştirir, ilkbahar sonlarında orta sularda yumurta ve sperma dökerler. Dünya balıkçılık ticaretinde önemli bir yer alan sardalya balıkları-gırgır ağlarıyla büyük miktarda yakalanır. Taze, tuzlanmış ve konserve halinde tüketimi çok yüksektir. 
Sardalya denizlerimizde mevcut balıklar arasında en lezzetlilerindendir. Izgarası, buğulaması, kâğıtta veya asma yaprağında kebabı, tuzlaması çok nefis olur. 
Sardalyanın olta ile de avı yapılır. Yirmi-otuz köstekli çapariyle 12-15 kulaçlık sularda gezinildiğinde sürüye rastlanırsa bol miktarda yakalanır. Hassas ve ağzı çok çabuk yırtılan bir balık olduğu için çapariyi yumuşak kullanmak, balık atladığı anda çapariyi indirip kaldırmayı bırakarak balıkları yavaşça yukarı almak gerekir.Sardalya çaparisi istavrit, kolyoz veya uskumru çaparisinden daha ince bir takım olarak hazırlanır. Olta bölümü 0.35, beden 0.30, otuz-otuz beş adet 12 cm.'lik köstekler ise 0.25 no. misinadan yapılır. Bu takımda genellikle 150-200 gramlık iskandil kullanılır. Kösteklere 8-11 no. siyah çapraz iğne, bunların ucuna da beyaz renkte tavuğun kuyruk tüyü bağlanır. Köstekler bedene çift kazıkbağıyla, alttan üstten punta edilerek tespit edilir. Temmuz-eylül arasında bilhassa Çanakkale Bogazı'nda, Gelibolu açıklarında ve Saroz'da verimli avı olur.

0 yorum:

Yorum Gönder

Ne düşündüğünüzü bize söyleyin... !

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

Popular Posts

 
Proudly powered by Blogger
Copyright © 2011. balikciblog - Tüm Hakları Saklıdır