İNCİ BALIĞI (Alburnus alburnus): 1-Sazangillere (Cyprinidae) ait bir balık türü. İsmi pullarından yapay inci yapılmasından kaynaklanmaktadır. Kibar bir vücut yapısı ve yukarıya yönelik bir ağzı vardır.
Boyları 15-20 cm, çok nadir 25 cm olur. Sırtları yeşilimsi-gri renkli ve yanları gümüş rengi olur. Yüzgeçlerinin rengi sırtından biraz daha koyudur. Planktonlar, kurtlar, böcek larvaları ve su yüzeyindeki sinekleri avlayarak beslenir. Olta balıkçılığında, sudak balığı avı için yem olarak çok uygundur.
İnci balıkları büyük sürüler halinde yavaş akan ırmaklarda ve göllerde bulunurlar. Rusya'nın İdil Nehrinden batı Avrupa'ya kadar, ve hatta İrlandada, İskoçyada ve İskandinavya'da yaygınlardır.
ÜREME: Nisan-Haziran arası üreyip yapışkan yumurtalarını nehirlerin giriş veya çıkışındaki kıyıların kumluklarına, taşlara ya da su bitkilerine bırakır.
BAŞKA TÜRLERİ: Ülkemizde çeşitli türleri yaşar. Diğer bir türü olan beyaz inci balığı sadece akdeniz ülkelerinin tatlısularında yaygındır. Manyas ve Ulubat göllerinde bolca bulunurlar.Soma Sevişler Barajında da bulunur.
2-Sazan ailesinin üyesi olan inci balığı küçük olduğundan genelde amatörlerin pek rağbet etmediği bir balıktır. Türkçe’de inci balığı, tatlısu sardalyası olarak bilinirken, yabancı kaynaklarda bleak (İng.), sardine veya ablette (Fra.), ukleyka (Rus.), albur veya alburno (İsp.) olarak geçer. 19ncu yüzyılda pulları sahte inci yapımında kullanıldığından inci ismi ile anılmaktadır. İnci yapımını tarif edersek; bolca elde edilen pullar yıkanıp temizlenir, çok fazla yıkayıp inciyi oluşturacak guanin adı verilen maddenin tamamen yıkanmamasına dikkat etmek gerekir. Bundan sonra özel bir yapışkanla pullar karıştırılır ve pul öbeği arasına ince bir boru yardımı ile özel olarak hazırlanmış cam kürecik konur. Bir müddet sonra pullardaki guanin maddesi camı kaplayarak yapay inciyi oluşturur. Şimdilerde bu teknik artık kullanılmıyor yerini alüminyum teknolojisine devretti böylece inci balığı sırf pullları yüzünden avlanmaz oldu.
Van gölüne özgü olan inci kefali (Chalcarburnus tarichi) olarak bilinen balık ile sazan ailesinden olmaktan başka bir alakası yoktur. Sadece yurdumuzda ve sadece Beyşehir gölünde bulunan yakın akrabası Gökçe (Alburnus akili) tükenme tehlikesi ile karşı karşıyadır. Benzerlikleri nedeni ile bazen inci balığı da Gökçe olarak anılır.
Vücudu ince uzun ve yanlardan basıktır. Yanları parlak gümüş rengi iken sırtı mavi-yeşil renktedir. Su üstüne yakın gezindiğinden koyu sırt rengi ve gümüşi yanları su yüzeyindeki ışık yansımalarına uyarak martılara karşı kamuflaj sağlar. Anüs yüzgeci oldukça uzun sayılır (16 – 20 ışınlı).
Pulları vücuduna iyice bağlıdır, ve diğer sazan türlerinden farklı olarak üst üste biribirini 3 – 5 kat örtecek şekilde değil de tek kattır. Gözleri iridir. Ağzı büyük sayılır ve alt çene ileri doğru uzamıştır. Su yüzeyinden sinekleri böcekleri kaparak yemesi nedeni ile alt çenenin bu şekilde uzun olması zorunludur. Ayrıca planktonlar, kurtlar, larvalar da menüsünde bulunur.
Genelde sürü halinde gezerler.
Sazan ailesinin diğer üyeleri gibi Nisan, haziran aylarında yumurta döker. Bir dişi 8000 civarında yumurta yapabilir. Dişi yumurtalarını bir seferde dökmez bir kaç defa tekrar eden yumurta döküm işlemi ile tüm yumurtalarını dökmüş olur. Yumurtalar sarı renkli olup bir hafta sonra açılır. Tam boya erişmesi yaklaşık 4 yıl sürer. Ortalama boyu 10 santim, ağırlığı 20 gr., civarındadır.
NERELERDE BULUNUR: Genelde sakin akışlı nehirlerde bulunmakla beraber göllerde de yaşar. Yazları sıcak günlerde sığlıklarda gruplar halinde gezinir. Genelde su üstünde gezinir ve yemlenir. Bazen taşkınlardan sonra ortaya çıkan sakin koylara büyük gruplar halinde girer.
Manyas ve Ulubat göllerinde Fırat havzasında bolca bulunur. Denize dökülen nehirlerin deltalarında acı sulara da girer.
AVLANMA TEKNİKLERİ:
1- Şamandıralı Takım
2- Fly takımı veya serbest beden
1-Şamandıralı Takım: Makinalı takım kullanmaya gerek yoktur. Göl kamışıyla, ucuna kamış boyuna uygun uzunlukta olta bağlanan kamışlar kullanılmalıdır. Genelde farklı uzunluklarda iki veya üç kamış bulundurmakta yarar vardır. (7 mt. , 5 mt. , 4 mt. gibi) Peki neden? Avlanmaya en uzun kamış ile başlanır. Avlanma sırasında da devamlı yemleme yapılır. Bu yolla balıklar yavaş yavaş kıyıya yaklaştırılır ve yemleme ile de yoğunlukları gittikçe artar. Bir müddet sonra 2 metrelik kamış yeterli olacaktır ve hemen kıyıdan balık yakalamaya başlayacaksınız. Şamandıra 0,3 – 0,5 gram, olta 0,10 veya en fazla 0,15 misinadan olmalıdır. Beden kullanmadan iğne doğrudan oltaya bağlanabilir. Olta boyu kamış boyunu geçmemeli daha iyisi 30 – 40 santim kadar kısa olmalıdır. İğne 14 – 16 olmazsa 12 numara siyah iğnedir. Damaksız olursa balığı iğneden çıkarmak kolaylaşır. (İğnenin damağı bir kargaburun ile ezilerek kaldırılabilir).
İnci yemlenmeye başladığında sürü olarak toplanır ve sürekli güzel av verir; balığı silkeleyip düşürerek vakit kaybetmeden olta yeniden atılabilir. Yem olarak en iyi yem kara sinek larvasıdır. Bazen larva iğnenin palasından yukarı kayarak bedene geçer, yemi düzeltmek veya değiştirmek gerekebilir. Bunu önlemenin en kolay yolu küçük bir stoperdir. Böylece larvanın yukarı kayarak bozulması ve zaman kaybı önlenir.
Beden boyu av sırasında devamlı ayarlanmalıdır. Değişik derinliklerde balık aranmalıdır.
Ağırlık tercihen tek olarak iğneye yakın takılmalıdır. İnce takımda çok ağırlık kullanılması karışmaya neden olur. İnci balığı avlanmasında yemleme en önemli rolü oynar.
“Nasıl yemlersen öyle yakalarsın” sözü burada tam anlamı ile geçerlidir. Yemlemede önemli olan diğer balıkların tersine koku değil suya bulanıklık verilmesidir. Bulanıklık inci balığının ilgisini çeker ve toplanırlar. Koku ikinci derecede rol oynar. Yemleme hamuruna yağsız çökelek, süt tozu gibi bulanıklığı arttıracak malzemeler eklenebilir. En iyi un da galeta unudur. Bir miktar avlanılan derenin kıyısından alınacak çamur da hamura katılırsa daha iyi sonuç alınır. Avlanılması planlanan süreye göre 1 kilo veya daha az miktarda yemleme hamuru hazırlanabilir. Çok fazla yapmaya gerek yoktur; çünkü yemleme topları ceviz büyüklüğünü pek geçmemelidir.
Yemleme iki şekilde yapılır ya önce yemleme topu atılarak şamandıra yemlenen yere çekilir ya da doğrudan şamandıranın üstüne ve çevresine yemleme topları atılır. İkincisi, daha çok kullanılan ve bence daha iyi sonuç veren sistemdir.Av sırasında yemleme toplarının suya vurarak çıkardığı şapırtı inci balığını korkutmaz bilakis ilgilerini çeker. Yemleme topları büyük olmamalıdır; ceviz büyüklüğünde bir parça sağ elle olta tutulurken sol elle fazla sıkıştırılmadan doğruca şamandıra yanına veya çevresine atılır. Vuruş olmaz ise takım çekilip tekrar atılmalıdır. Takıma av sırasında kamışın ucunu sallayarak hafif bir salınım vermek yararlı olur. Bir yandan da değişik derinlikler kontrol edilmelidir. Bunun için beden boyunu değiştirmek yeterli olur. Vuruş başladımı yemlemeye ara verilmez ise, uzun süre devam edecektir.
2-Fly Takımı: Serbest beden ile avcılık Aslında inci balığını en iyi sportif avlama yolu şamandıralı takımdır. Ama bu balığın su üzerinden beslenme alışkanlığı fly takımı kullanarak kuru flylar ile yakalama şansı da verir. En küçük fly iğnesine bağlanmış kuru fly ile inci balığı yakalamak hem iyi bir antreman hem de yeni başlayanlar için iyi bir el alıştırma yoludur. Uzun mesafe atış gerektirmediğinden acemiler rahatlıkla balık yakalayabilir. Kısa fly kamışı ve hafif fly ipi gerekir. Fly ipinin yüzer olması gerekir. Mesela buna bir örnek verecek olsak DT4F fly ipi işimizi görecektir. Bir başka yol da yukarıda tarif edilen şamandıralı takımı şamandıra takmadan hazırlayıp göl çevresinde uçan haşereler ve sineklerden yakalayarak iğneye takıp serbest bedenle su üzerine atmaktır. Misinanın batmasını önlemek için 50 – 60 santimlik kısmı vazelin ile yağlanarak yüzer hale getirilebilir. Bu şekilde zevkli avlar yapacağınızdan emin olun. İnci balığı gerçekten lezzetli olmasına rağmen ufak boyundan dolayı ticari ve sportif balıkçılık açısından pek aranmaz. Serpme ve fanyalı kör gözlü ağlarla da avlanır. İyi bir yem balığıdır.
İnci Balığı (Alburnus alburnus)
Yayınlayan: balikciblog - 3 Şubat 2013 Pazar | 17:40
Etiketler:
İnci Balığı,
Tatlısu Balıkçılığı
0 yorum:
Yorum Gönder
Ne düşündüğünüzü bize söyleyin... !
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.